Avd Yeminli Mali Müşavirlik Danışmanlık ve Denetim Hizmetleri A.Ş. http://www.avddenetim.com.tr Tue, 06 Nov 2018 13:29:18 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.7.3 SAT-KİRALA-GERİ AL İŞLEMLERİNDE KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASINDAN YARARLANABİLMEK İÇİN YMM RAPORU ZORUNLU MUDUR? http://www.avddenetim.com.tr/sat-kirala-geri-al-islemlerinde-kurumlar-vergisi-istisnasindan-yararlanabilmek-icin-ymm-raporu-zorunlu-mudur/ Tue, 06 Nov 2018 13:29:18 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1713 SAT-KİRALA-GERİ AL İŞLEMLERİNDE KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASINDAN YARARLANABİLMEK  İÇİN YMM RAPORU ZORUNLU MUDUR?

Feride YAHŞİ

Yeminli Mali Müşavir

ferideyahsi@avddenetim.com.tr

+90 533 661 11 06

ÖZET

Şirketlerin üzerilerine kayıtlı amortismana tabi malların leasing firmasına satıldıktan sonra tekrar kiralanması işlemi olarak tanımlanan ve ilk önce gayrimenkullere uygulanan Sat-Kirala-Geri Al işlemleri 2016 yılı sonu itibariyle ikinci eli değerli olabilecek makine ekipman ve iş makineler için de uygulanabilir hale gelmiştir.

Alternatif bir finansman yolu olan yöntemin teşviki amacıyla vergi kanunlarında istisnalar getirilmiş olup, makalemizde istisnalardan Kurumlar Vergisi Kanununda getirilen ‘Sat-Kirala-Geri Al işlemlerinde satış kazancı istisnası’ ve bu istisnadan yararlanmanın şartları üzerinde durulmuştur.

Anahtar Kelimeler

Sat-Kirala-Geri Al, İstisna, Kurumlar Vergisi, YMM Raporu

1.GİRİŞ

Ülkemizde 2012 yılı sonu itibariyle yürürlüğe giren ve Şirketlerin finansman sağlama yöntemi olarak kullandığı “Sat-Kirala-Geri al” işlemi, şirketin üzerine kayıtlı amortismana tabi malların leasing firmasına satıldıktan sonra tekrar kiralanması işlemidir. Kiralama süresi sonunda satılan mallar tekrar kiracıya devredilmektedir. Gayrimenkul, ikinci eli değerli olabilecek makine ekipman ve iş makineleri sözleşmeye konu olabilmektedir.

2017 yılında Sat-Kirala-Geri al işlemleri finansal piyasalarda toplam işlem hacminin yüzde 18’ine ulaşmıştır. Aşağıda yer alan tabloya baktığımızda ; Sat-Kirala-Geri al işlemlerinin yüzde 85’ine yakınını Gayrimenkullerin oluşturduğunu görüyoruz. Sat-Kirala-Geri al uygulaması şirketlere finansman imkanı sağlamanın yanında aktife kayıtlı olan zamanla değerli hale gelmiş gayrimenkulleri ve diğer makine v.blerini gerçek değerine taşıma fırsatı sunmaktadır.

 

 

 

 

01.01.2017-31.12.2017 TÜM SÖZLEŞMELER SAT GERİ KİRALA OPERASYONEL KİRALAMA
FİNANSAL KİRALAMA KONUSU VARLIKLAR BRÜT İŞLEM BRÜT İŞLEM BRÜT İŞLEM BRÜT İŞLEM BRÜT İŞLEM BRÜT İŞLEM
HACMİ HACMİ HACMİ HACMİ HACMİ HACMİ
(BİN TL) (BİN USD) (BİN TL) (BİN USD) (BİN TL) (BİN USD)
ULAŞIM ARAÇLARI (Kara-Deniz Hava- Demiryolları) 1.099.606,87 304.231,10 130.734,81 35.983,93 64.382,00 17.636,91
İŞ İNŞAAT VE TARIM MAKİNALARI 6.625.569,24 1.826.407,65 156.163,90 51.950,19 5.990,97 1.624,17
SAĞLIK SEKTÖRÜ VE ESTETİK EKİPMANLARI 627.704,61 173.387,09 10.866,81 3.725,07 0 0
TEKSTİL MAKİNELERİ 1.648.844,44 450.147,80 42.035,32 11.621,47 0 0
METAL İŞLEME MAKİNELERİ 1.677.517,39 458.870,72 99.288,29 27.466,38 0 0
ELEKTRONİK VE BİLGİ İŞLEM 653.563,66 179.109,80 8.693,24 3.947,90 741 207
GAYRİMENKUL 4.678.857,96 1.279.812,29 3.471.559,92 950.945,35 0 0
PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ 499.752,63 137.325,29 1.887,19 528,47 0 0
TURİZM EKİPMANLARI 225.962,79 62.664,14 617 309 0 0
DİĞER MAKİNA VE EKİPMANLAR 4.830.244,22 1.321.877,51 167.423,38 45.864,12 0 0
TOPLAM 22.567.623,80 6.193.833,39 4.089.269,86 1.132.341,87 71.113,97 19.468,09

 

Vergi Usul Kanunumuza göre; Bir gayrimenkul veya Tesis, Makine Cihaz alındığı zaman maliyet bedeli ile defterlere kaydedilmekte ve satılana veya herhangi bir nedenle elden çıkartılana kadar o değerle kalmaktadır. Zaman içinde gerçek değeri ile kayıtlı maliyet bedeli arasında çok ciddi bir değer farkı oluşmaktadır. Özellikle Gayrimenkuller açısından bu durum daha belirgindir. Sat-Kirala-geri al yöntemini kullanan şirketler bir finansal kiralama sözleşmesiyle gayrimenkulleri veya menkulleri piyasa değerine taşıma imkanına sahip olabilmektedirler.

Sat-Kirala-Geri al işlemlerini teşvik etmek amacıyla Finansal Piyasalar Kanunu ve Vergi Kanunlarımızda bir takım vergi istisnaları düzenlenmiştir. Bunlardan ilki 6728 sayılı kanunla kanunun 5/1-e maddesinden çıkartılan ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-j maddesinde yeniden düzenlenmiş bulunan Şirketlerin sözleşmeye istinaden Gayrimenkullerini veya taşınırlarını Leasing Şirketleri, Katılım, Kalkınma ve Yatırım Bankalarına satışından ve süre sonunda tekrar devrinden doğan kazanca ilişkin istisna (faaliyet konularının taşınmaz veya taşınırın ticareti veya kiralaması olması istisnaya engel değildir.)

İkincisi ise  faaliyet konuları taşınmaz ticareti ve kiralaması olmayan şirketlerin Sat-Kirala-Geri al sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesinden sonra üçüncü kişilere Gayrimenkul satışında uygulanan satış kazancı istisnasıdır.(sadece gayrimenkuller için sözkonusu olduğundan KVK Madde 5/e’deki taşınmaz satış kazancı istisnasında düzenlenmiştir.

  1. SAT-KİRALA-GERİ AL İŞLEMLERİNDE KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI VE YARARLANMA KOŞULLARI

6361 sayılı Finansal Kiralama , Faktoring ve Finansman Şirketleri  kanunu ile  ihtiyaç duyulan malların ya üçüncü bir kişiden ya da bizzat kiracıdan finansal kiralama şirketince satın alınarak veya başka bir suretle temin edilerek kullanımının bir bedel karşılığında kiracıya devredilmesi yoluyla karşılanması şeklinde tanımlanmış ve finansal kiralamaya konu olan malın, sadece üçüncü kişilerden değil, bizzat kiracıdan da temin edilebilmesine imkan getirilmiş, böylelikle uluslararası uygulamada yaygın bir finansman yöntemi olan sat-geri kiralama işleminin yapılabilmesine imkan tanınmıştır.

Sat-geri kirala işlemlerinin  kurumlar vergisi açısından  vergi istisnalarını ikiye ayırabiliriz. Bunlardan ilki;

 

a)Taşınır ve/veya taşınmaz malların kiracı tarafından finansal kiralama şirketine satılması Sözleşme süresi sonunda kiracı tarafından bu malların finansal kiralama şirketinden geri satın alınması.

 

b)Sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde GAYRİMENKULLERİN 3. Kişilere satışı

 

2.1. Şirketlerin Sözleşmeye İstinaden Gayrimenkullerini Veya Taşınırların Satışından ve Tekrar Devralmasından Doğan Kazanca İlişkin İstisna:

6728 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (j) bendiyle, her türlü taşınır ve taşınmaz malların 6361 sayılı Kanun kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ile bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlara yönelik istisna uygulaması düzenlenmiştir.

2.2. Sat-Kirala-Geri al sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesinden sonra Gayrimenkullerin üçüncü kişilere satışında uygulanan satış kazancı istisnası

6728 sayılı Kanun’un 56 ıncı maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun İstisnalar başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yapılan düzenleme ile kurumların sat-kirala-geri al işlemlerine konu edilen taşınmazlarının satışından doğan kazançlarına ilişkin istisna hükmü yeniden düzenlenmiş konu edilen taşınmazların üçüncü kişilere satışında 2 yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmazların sat-kirala-geri al işlemi dolayısıyla finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu sürelerin de dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

2.3. Kurum Kazancı ilişkin İstisnadan yararlanılabilmesine ilişkin şartlar:

Mükelleflerin Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan istisnalardan yararlanabilmeleri için öncelikle istisnaya konu kazanç tutarlarının istisnanın gerçekleştiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmesi ve Maliye Bakanlığınca belirlenmiş istisnalardan olanlar için yine şartlara uygun olarak yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş Kurumlar Vergisi İstisna ve İndirim Tasdik Raporlarının ibraz edilmesi zorunludur.

2.3.1. Kurumlar Vergisi İstisna Tasdik Raporu

Vergi Usul Kanunu Yetki başlıklı Mükerrer Madde 227 maddesinin 2. bendinde Maliye Bakanlığına Vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılmasını Maliye Bakanlığınca belirlenen şartlara uygun olarak yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz edilmesi şartına bağlamaya ve bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemesi için yetki verilmiştir.

Ayrıca 3568 sayılı SM,SMMM,YMM Kanunu’nun 12. Maddesinde; Yeminli malî müşavirlerin tasdik edecekleri belgeler, tasdik konuları ile tasdike ilişkin usul ve esaslar; gerçek ve tüzelkişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları ve ciroları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları, yatırımın miktarları ve nevileri ile belgelerin ibraz edileceği merciler esas alınmak suretiyle (5786 sayılı Kanunun 1’inci maddesi ile değişen şekli, Yürürlük: 26.07.2008) Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir. Denilmektedir.

Maliye Bakanlığı VUK ve 3568 sayılı Meslek yasasından aldığı yetkisini kullanılarak  hazırlanan ve 02.01.1993 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik edecekleri belgeler, Tasdik Konuları ve Tasdike İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca birçok tebliğ çıkarmıştır.

Bu tebliğlerden ; 5 sıra no.lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında kurum kazancından indirilen kazanç ve iratlar tutarları toplamı belirlenmiş haddi aşan kurumlar vergisi mükelleflerinin, iştirak hisselerinin ve gayrimenkullerin satışından doğan kazançlara ilişkin istisnadan yararlanabilmeleri için vergi dışı tutulan işlemlerin, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğunun yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen “Kurumlar Vergisi İstisna ve İndirim Tasdik Raporları” ile belgelenmesi zorunluluğu getirilmiştir.

37 sıra no.lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği ile 3568 sayılı Kanun çerçevesinde yeminli mali müşavir tasdik raporu düzenlenmesi işlemleriyle ilgili hadler yeniden belirlenmiş ve Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu Genel Tebliğde yer alan parasal hadlerin, her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı belirtilmiştir.

Vergi Usul Kanunu Mükerrer Madde 227’den alınan yetkiye istinaden bugüne kadar çıkarılan SMM, YMM Tebliğlerine bakıldığında ;

2018 yılı için kurumlar vergisi kanununda yer alıp tasdik raporu ibraz şartına bağlı istisnalar aşağıdaki gibidir;

-Yatırım İndirimi

-Taşınmaz Satış Kazancı

-A tipi Yatırım fonlarının portföy İşletmeciliğinden doğan kazançlarına ilişkin istisna

2.3.2.Tam Tasdik Yaptıran Mükelleflerin durumu
Kurumlar vergisi beyanname ve eklerinin tasdiki (tam tasdik) için sözleşme düzenlemiş olan mükelleflerin, İlgili tebliğlerde düzenlenen kurumlar vergisi  istisnalarından yararlanmaları için ayrıca Kurumlar Vergisi istisnası tasdik raporu ibraz etmelerine gerek bulunmamakta olup bu mükelleflerin istisnasnaya konu teşkil eden işlemlerinin YMM’lerce tam tasdik raporunun ayrı bir bölümünde yer verilmesi yeterli olmaktadır.

 

3.DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:

Bugüne kadar yayımlanmış olan SMM,YMM Tebliğlerine bakıldığında Kurumlar Vergisi İstisnaları açısından taşınmaz satış kazancı istisnası, yatırım indirimi istisnası ve yatırım portföy işletmeciliğinden doğan kazançlara ilişkin istisnalardan yararlanabilmek için bu kazançlardan her yıl için belirlenen tutarı aşanlar için istisnaların ilgili yıl kurumlar Vergisi beyannamelerinin ilgili satırlarında gösterilmesi ve YMM raporunun ibraz edilmesi gerektiğini görüyoruz.

Sat-Kirala-Geri al işlemlerindeki kazanç istisnası 6728 sayılı kanunla yapılan değişikliğe kadar Kurumlar Vergisi Kanununda Taşınmaz Satış Kazancı İstisnasının düzenlenmiş olduğu 5. Maddenin e bendinde bulunmakta idi. Kanunla beraber 5/j maddesine alındı. Yayımlanmış SMM, YMM Tebliğlerine bakıldığında kurumlar vergisi Kanununun 5/j maddesine istinaden beyannamenin ilgili satırında gösterilen istisna kurum kazanca ilişkin YMM Raporu ibraz zorunluluğuna ilişkin bu tarihe kadar bir düzenleme yapılmamıştır.

Yukarıda anlatılanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mükelleflerin, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e maddesinde yer alan istisnadan yararlanabilmeleri için Kurumlar Vergisi İstisna ve İndirim Tasdik Raporunun Vergi Dairesine ibrazı zorunlu olup, Süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin yukarıda belirtilen uygulamalardan yararlanabilmeleri için düzenlenen tam tasdik raporunun ayrı bir bölümünde ilgili istisnalardan Mükelleflerin yararlanabileceğini belirtilen açıklamalar yapılması yeterli olacaktır.

Ancak, aynı kanunun 5/1-j kapsamında gerçekleştirilen taşınır, taşınmaz satış kazancına ilişkin satış kazancı istisnasından yararlanmak için Mükelleflerin YMM Raporu ibraz etmeleri gerektiğine ilişkin bu tarihe herhangi bir düzenleme bulunmadığından Mükelleflerin böyle bir zorunlulukları yoktur.

KAYNAKÇA:

  1. ÖĞREDİK, Güray. Sat ve Geri Kirala İşleminin Finansal ve vergisel avantajları.2014. (http://www.vmhk.org.tr/sat-ve-geri-kirala-sell-leaseback-isleminin-finansal-ve-vergisel-avantajlari/)Web.14.06.2018

2.Finansal Kiralama Sektör Raporları, 2017. https://www.fkb.org.tr/raporlar-ve-yayinlar/raporlar/finansal-kiralama-sektor-raporlari/ web. 15.06.2018

  1. 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (2012), Resmi Gazete, 28496, 13.12.2012
  2. 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (2016), Resmi Gazete , 29796, 09.08.2016
  3. 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (2006) , Resmi Gazete, 26205, 21.06.2006
  4. 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu (1989), Resmi Gazete, 20194 , 13.06.1989
  5. 5 Sıra Nolu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği (1992). Resmi Gazete, 21174 , 17.03.1992

8.37 Sıra Nolu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği (2005).Resmi Gazete, 25744, 03.03.

]]>
Yeminli Mali Müşavirimiz Feride YAHŞİ’nin www.muhasebetr.com web sitesinde “İndirimli Oran Aylık Nakden KDV İadesinde Talep ve YMM Rapor İbraz Süresi” başlıklı makalesi yayınlanmıştır. http://www.avddenetim.com.tr/yeminli-mali-musavirimiz-feride-yahsinin-www-muhasebetr-com-web-sitesinde-indirimli-oran-kdv-iadesinde-talep-ve-ymm-rapor-ibraz-suresi-baslikli-makalesi-yayinlanmistir/ Fri, 01 Jun 2018 12:26:29 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1544

İNDİRİMLİ ORAN AYLIK NAKDEN KDV İADESİNDE  TALEP VE YMM RAPORU İBRAZ SÜRESİ

1.GENEL BİLGİ

Bilindiği üzere, 27 Ocak 2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6770 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2 nci maddesine eklenen cümle ile indirimli orana tabi işlemlerde, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yıl içinde de nakden iade alınabileceğine ilişkin düzenleme yapılmış ve indirimli orana tabi konut teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle talep edilmesi kaydıyla nakden yapılmasını uygun görmüştür.

Bu düzenleme ile daha önce en erken izleyen yılın Ocak ayına ilişkin KDV beyannamesi ile talep edilebilen nakden iadeler , İndirimli Oranda konut teslimlerinin gerçekleştiği dönemler itibariyle yılı içinde de alınabilir hale getirilerek Mükelleflere iadelerini daha erken talep etme ve alma imkanı sağlanmıştır.

2.YASAL DÜZENLEMELER

2.1. 6770 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun:

6770 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2 nci maddesine eklenen cümle ile indirimli orana tabi işlemlerde, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yıl içinde de nakden iade alınabileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.

3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak mahsuben İade edilmeyen Vergi, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebilir.”

2.2. 10 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ:

29 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere eklenen cümleye istinaden çıkarılan ve  3 Şubat 2017 tarihli ve 29968 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 10 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğiyle Maliye Bakanlığı bu yetkisini kullanmış , indirimli orana tabi konut teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle talep edilmesi kaydıyla nakden yapılmasını uygun görmüştür.

Diğer taraftan, yine bu Tebliğ ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.2.4.) bölümünden sonra gelmek üzere, yukarıdaki düzenlemeye ilişkin olarak aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

3.2.5. Yılı İçinde Nakden İade İşlemi

Tebliğin (III/B-3.) bölümünde açıklanan indirimli orana tabi konut teslimlerinden doğan yılı içinde nakden iade tutarının hesaplanmasında Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümünde yer alan açıklamalar, iade taleplerinin yerine getirilmesinde ise Tebliğin (III/B-3.2.1.) bölümünde yer alan açıklamalar geçerlidir. Ancak, 5.000 TL ve üstündeki nakden iade taleplerinin, teminat verilmeksizin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılmasının talep edilmesi halinde, iade vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılır.”

   3. VERGİ İDARESİNİN KDV İADE TALEP SÜRESİNE İLİŞKİN UYGULAMALARI VE YASAL DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRMEMİZ

3.1. Vergi İdaresinin Uygulaması

Yukarıda anlatılan düzenlemelere istinaden Mükellefler, 2017 yılı için Konut Teslimlerinden doğan nakden KDV iade taleplerini teslimlerin gerçekleştiği Vergilendirme dönemlerine ait beyannamelerde beyan edebildiklerinden, 2017/Aralık dönemi aylık nakden iade talepleri en erken 24.01.2018 tarihinde verilen KDV beyannamelerinin ilgili satırlarında beyan edilebilmiştir.

Vergi Daireleri tarafından 2017 yılı için aylık nakden iade taleplerinin ve Yeminli Mali Müşavir KDV İade Tasdik Raporlarının, belgelerin tamamlanıp teminatın veya İnceleme Raporunun veya YMM Tasdik Raporu’nun verildiği tarih itibariyle geçerlik kazanacağı bunun da en geç 31.01.2018 tarihinde yapılması gerektiği gerekçesiyle  31.01.2018 tarihinden sonra verilen KDV iade dilekçelerini (2D Dilekçesi) ve Yeminli Mali Müşavir raporlarını 1 seri nolu Uygulama Genel Tebliğinin 3.3 bölümünü ve Gelir İdaresi Başkanlığının 29.04.2008 tarihli ve 44105 sayılı yazısı gerekçe gösterilerek reddedilmektedir.

3.2. Yasal Mevzuat Çercevesinde Değerlendirme

3.2.1. İndirimli Oran Konut Teslimlerinden doğan ve Aralık/2017 dönemine ait aylık nakden iade taleplerinde KDV İade (2D Dilekçesi) Talep Süresi

Mahsuben İade uygulamasının usul ve esasları 2006 ve izleyen yıllarda geçerli olmak üzere 29. maddenin Bakanlığa verdiği yetkiye dayanılarak 99, 101, 105 ve 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile 41 Seri No.lu KDV Sirkülerinde açıklanmıştır.

Mükellefler söz konusu Tebliğlerde yapılan açıklamalara göre, 2006/Ocak ve izleyen vergilendirme dönemlerine ilişkin indirimli oranda vergiye tabi işlemlerden doğan KDV alacaklarını, Kendilerine ait ithalde alınanlar da dahil vergi borçlarına, SSK prim borçlarına, 01/10/2006 (bu tarih dahil) tarihinden itibaren elektrik ve doğalgaz borçlarına, Kolektif şirketler ve adi ortaklıklarda, diğer ortakların izin vermesi kaydıyla ortaklarının ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına ve SSK prim borçlarına mahsubu talep edilebilecekleri ve Aralık ayına ait beyanname izleyen yılın Ocak ayı içinde verilebildiğinden 2007 yılının muhtelif dönemlerine ait mahsup taleplerinin Aralık/2007 beyannamesi ile beyan edilmesi ve mahsup taleplerinin bu beyannameye dayanılarak yerine getirileceği düzenlenmiş ve 2008 Ocak ayında verilebilen Aralık/2007 dönemi beyannamelerine dayanılarak, ay bütünlüğü de göz önünde tutulmak suretiyle Ocak/ 2008 içinde muaccel hale gelen borçlar için de mahsup talep edilmesi ve bu taleplerin 2007 esas alınmak suretiyle “yıl içindeki mahsup talebi” olarak kabul edilmesi mümkün bulunmaktadır denilmektedir.

Vergi Dairelerinde ayrıca Bakanlık makamının 29.04.2008 tarihli ve 44105 sayılı yazısı ve İstanbul Vergi Dairesi başkanlığının ekteki yazısından hareketle  yılı içinde nakden iade talepleri kabul edilmemektedir.

Bakanlık Makamının 29.04.2008 tarihli ve 44105 sayılı yazısının ilgili bölümü aşağıdaki gibidir;

…….

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV alacacakları işlemin yapıldığı yıl içinde mahsuben iade edilebilecektir. Aylık mahsuben iade talebinin en geç ilgili yılın Aralık dönemi beyannamesi ile yapılması mümkündür. İzleyen yılın Ocak ayı içinde verilebilen bu beyannamede gösterilen iade alacağı ay bütünlüğü de gözönüne alınarak Ocak ayı içinde muaccel hale gelecek vergi ve SSK Prim borçlarına mahsup edilebilecektir.

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı KDV Grup Müdürlüğünün yazısında da;

Buna göre; Bakanlar kurulunca vergi oranları indirilen teslim ve hizmetlerden doğan KDV iadelerinin aylık mahsuben iadesi en geç 2009 Aralık beyannamesi ile talep edilebileceğinden 24.01.2009 tarihine kadar verilebilen bu beyannamede gösterilen iade alacağının , ay bütünlüğü de dikkate alınarak Ocak ayı içinde (31.01.2010) muaccel hale gelecek vergi borçlarına mahsup talebinde bulunulabilecek olup, bu tarihten sonra aylık MAHSUBEN iade talebinde bulunulması mümkün bulunulmamaktadır denilmektedir.

Düzenlemelerin temelinin ; yılı içinde mahsup edilecek Vergi ve SGK’ların ancak o iadeye konu işlemin gerçekleştiği döneme ait vergi ve SGK borçlarına mahsup edilebileceğine dayanmakta olup, Aralık ayı Vergi ve SGK’ları için beyannamelerin verilme  süresi ve ödeme vadelerinin de izleyen yılın Ocak ayının sonu olmasından kaynaklanan bir sınırlandırma olduğu açıktır.

Yani 2017 yılında yapılan değişiklikle getirilen ve Yılı içerisinde NAKDEN iadesi talep edilen KDV iade alacaklarının yukarıda anlatılan ve tamamı yılı içinde MAHSUBEN iade talebi ile ilgili olan  6770 sayılı kanundaki değişiklik öncesine ait mevzuat hükümlerine göre değerlendirilerek Aralık nakden iade taleplerinin 31 Ocağa kadar yapılmasını istenmemelidir.

3.2.2. Aralık/2017 Dönemine ait YMM Raporlarının verilme süresi

1 seri nolu KDV Uygulama Genel Tebliğinin 3.3. bölümünde; KDV alacağının 5.000 TL ve üstünde olması halinde 5.000 TL’yi aşan kısmın nakden ve/veya mahsuben iadesi vergi inceleme raporu, YMM Raporu veya teminat karşılığında yerine getirileceği ve nakden iade taleplerinde;

-Vergi inceleme raporu sonucuna göre talep edilmiş ise nakden iade taleplerinde vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihte,

-Nakden iadenin YMM Raporu ile talep edilmesi halinde, belgelerin tamamlanıp YMM Raporunun eksiksiz olarak ibraz edildiği tarihte,

-Nakden iadenin teminat karşılığı talep edilmesi halinde ise teminatın gösterilip belgelerin tamamlandığı tarihte,

geçerlik kazanacağı düzenlenmiştir.

Sözkonusu düzenlemede nakden iadenin geçerlilik kazanmasından maksat iadenin hangi tarihler arasında talep edilebileceği değildir. Mükelleflerin iade talebinden sonra Vergi Dairesinin iade işlemlerine başlayabilmesi için gerekli olan bir durumu ifade etmektedir.

Örneğin Aralık/2017 dönemi için aylık nakden iade talep eden Mükellefin Vergi Dairesinin istediği şekilde 31 Ocak 2018 tarihine kadar iade talep etmiş olduğunu düşünelim. Vergi Dairesi bu nakden iadeye ait YMM raporunun da Tebliğin 3.3 bölümüne istinaden yukarıda belirtilen tarihe kadar ibrazını istemektedir. Aksi takdirde iade talebini reddetmektedir.

Aynı örnekte; Mükellef Vergi İnceleme Raporu ile iade almak istediğinde; Tebliğin 3.3. bölümünde İade işlemlerinin geçerlilik kazanması için Vergi İnceleme Raporlarının daireye gelmesi gerektiği düzenlenmiştir. Örneğe dönersek; Vergi İnceleme Raporunun da 31.01.2018 tarihine kadar Daireye gelmesi gerekmektedir ve bu da mümkün değildir. Uygulamada da Vergi İncelemesi o tarihe kadar yapılmadı diye iade dilekçeleri reddedilmemektedir.

Bu itibarla, Mükelleflerin Aralık ayına ait nakden iade taleplerinin 31.01.2018 tarihine kadar yapıldığını kabul ettiğimizde bile YMM Raporunun aynı gün verilmesini istemek doğru değildir. Düzenlemede anlatılmak istenen Mükellef talebini yaptıktan sonra Vergi Dairesinin KDV İadesinin gerçekleşmesi için çalışmaya başlayacağı zamanı ifade etmektedir.

4.SONUÇ

Sözkonusu düzenlemelerin tümü birlikte değerlendirildiğinde, 2017 yılında uygulanmaya başlayan Konut teslimlerinden doğan yılı içinde nakden iade taleplerinin 2017 yılında yürürlüğe girmiş 6770 sayılı kanundaki değişiklik öncesine ait ve de mahsuben taleplerle ilgili olan mevzuat hükümlerine göre değerlendirilmemesi ve genel olarak iade talep süresine ilişkin sınırlandırmaların YMM Raporunun ibrazı veya teminat gösterilmesine ilişkin olmadığı, sadece Vergi Dairesinin iade işlemlerine başlamaları için belirlenmiş olan bir husus olduğunun dikkate alınması gerekmektedir.

Kaynakça:

1-6770 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (2017), Resmi Gazete, 29961, 27 Ocak 2017

2- 10 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (2017) , Resmi Gazete, 29968, 03.02.2017

3-1 Seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (2014), Resmi Gazete, 28983, 26/4/2014

4- 03.08.2016 tarihli ve KDVK-41 /2006-7 nolu Katma Değer Vergisi Sirküleri / 41

5-99 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ( 2006) , Resmi Gazete, 26225, 11 Temmuz 2006

6-101 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ( 2006) , Resmi Gazete, 26347, 15.11.2006

7-105 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği (2007) , Resmi Gazete, 26568 , 30.06.2007

8-106 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ( 2007) , Resmi Gazete, 26596, 28.07.2007

9- Gelir İdaresi Başkanlığının 29.04.2008 tarihli ve 44105 sayılı yazısı

]]>
AVD Akademinin Uzaktan Canlı Eğitimi Başlıyor http://www.avddenetim.com.tr/avd-akademinin-uzaktan-canli-egitimi-basliyor/ Wed, 17 Jan 2018 14:56:09 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1533 AVD Akademinin Uzaktan Canlı Eğitimi Başlıyor. Detaylar için tıklatınız

]]>
Yeminli Mali Müşavirimiz Feride YAHŞİ’nin GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE VERGİ İNDİRİMİ başlıklı makalesi. http://www.avddenetim.com.tr/gelir-ve-kurumlar-vergisinde-vergi-indirimi/ Tue, 16 Jan 2018 09:37:16 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1523 Vergilendirmede beyan esasının geçerli olduğu ülkelerde mükellefin vergi kanunlarına gönüllü olarak uymaları son derece önemlidir. Ülkemizde de iltizam usulünden beyan usulüne geçilmesiyle birlikte bu konu bizde de önemli olmuştur. Gelişmiş ülkelere, Avrupa ve özellikle Kuzey Avrupa ülkelerine, Japonya, Güney Kore gibi ülkelere bakıldığında mükelleflerin vergi kanunlarına uyumlarının son derece yüksek olduğu görülür. Latin Amerika ve Akdeniz ülkelerinde ise uyum derecesi çok daha düşüktür. Gelişmekte olan ülkelerde en önemli finans kaynağı vergi olduğu için bu konuya daha fazla önem verilmektedir. Ülkemizde de 2000’lerin başından bu yana gönüllü uyum konusu ön plana çıkmıştır.

Terim olarak bakıldığında, vergiye gönüllü uyum, bir mükellefin kendi rızasıyla vergisini zamanında ve tam olarak ödemesi anlamına gelmektedir. Vergiye gönüllü uyum düzeyi yeteri kadar vergi gelirinin toplanıp toplanamaması ile doğru orantılıdır. Bu sebeple ülkemizde de Gelir İdaresi vergiye uyum çalışmaları kapsamında zaman zaman bir takım düzenlemeler yapmaktadır. Geçmiş borçların yeniden yapılandırması uygulamasına gidilmesi gibi uygulamalar vergisini düzenli olarak ödeyen mükellefler nezdinde ise psikolojik olarak olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. İşte bu olumsuz sonuçları düzeltmek, mükellefin vergiye gönüllü uyum derecesini yükseltmek (en azından düşürmemek) için geçtiğimiz Mart ayında somut bir adım atılmıştır.[1] Bu adımla vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulaması getirilmiştir.

Bu yazımızda getirilen kanun düzenlemesi ve konuyla ilgili tebliğdeki uygulama esaslarına yer verilecektir.

2.YASAL DÜZENLEMELER
2.1. 6824 sayılı Kanun’un 4. Maddesiyle 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. Maddesinde yapılan düzenleme:

08.03.2017 tarihli ve 30001 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6824 sayılı Kanun’un 4. Maddesiyle 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga mükerrer 121. maddesi ‘Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi’ başlığıyla yürürlüğe girmiştir.

Düzenleme ile, ticari, zirai veya mesleki gelir elde gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), yıllık beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’ini ödenmeleri gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirme imkânı getirilmiştir.

2.2. 23/12/2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 301 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği

8/3/2017 tarihli ve 30001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 23/2/2017 tarihli ve 6824 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun yeniden düzenlenen mülga mükerrer 121 inci maddesinde düzenlenen vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulamasına ilişkin uygulamayı belirleyen tebliğde;

-Vergi İndirimi uygulamasına ilişkin Yasal Mevzuat

-Vergi İndiriminden yararlanma şartları

-Vergi İndirimi Uygulama Örnekleri

-Şartların İhlali halinde yapılacak İşlemler

düzenlenmiştir.

6824 sayılı kanunla düzenlenen mük 121. Maddenin uygulamasını gösteren nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği tarihinde yayınlanmıştır.

3. GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLLEFLERİ İÇİN UYGULAMA ESASLARI
Mükerrer madde 121 ve tebliğde açıklanan Koşulları sağlayan ticari zirai mesleki kazanç elde eden Gelir Vergisi mükellefleri ve kapsam dışı tutulmayan kurumlar vergisi Mükellefleri hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinin %5’i kadar avantaj sağlamaktadır. Buna göre, kurumlar vergisi mükelleflerinin 2017 yılı için yararlanabilecekleri avantaj tutarı vergi matrahının (%20 x 0,05=) % 1’i kadar olacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri indirim konusu yapılacak % 5’lik kısmın her halükarda 1.000.000.-TL’yi geçemeyeceğidir.

3.1.Genel Şartları:

a) İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş ve vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması,

b) İndirim uygulanacak dönem dahil olmak üzere son üç döneme ilişkin olarak mükellefler adına ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması (Kısmen ortadan kaldırma halinde indirim uygulanamayacaktır.) halinde vergi indiriminden yararlanılması mümkün olacaktır.

Yapılan tarhiyatlarla ilgili yargı sürecinin, uzlaşma veya düzeltme sürecinin devam etmesi durumunda veya bu tarhiyatların beyanname verilmesinden sonra tamamen kaldırılması durumunda geçmişe yönelik beyannamelerde düzeltme yapılarak indirim uygulamasından yararlanılması imkanı bulunmamaktadır.

c) Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla hangi vergilendirme dönemine ait olup olmadığına bakılmaksızın vergi aslı ve cezaları ( Vergi Ziyaı cezaları hesaplamaya dahil edilmeyecektir.) dahil olmak üzere 1.000.- TL’nin üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

ç) Sahte veya Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme, kullanma, defter ve belge ibraz etmeme, muhasebe hilesi yapma v.b suçlardan , hakkında Vergi Usul Kanunu’nun 359.maddesine göre rapor yazılanlar ( indirimin yapılacağı dönem beyannamesinin verileceği tarihe kadar mükellef lehine yargı kararı var ise indirim mümkündür) vergi indiriminden yararlanamazlar.

3.2. Gelir Vergisi Mükellefleri için Vergi İndirimi Uygulaması

Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı; ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle elde edilen kazançlar üzerinden hesaplanan vergiler ile sınırlıdır. Gelir vergisi mükelleflerinin belirtilen kazanç türlerinin yanında GMSİ, Ücret v.b gibi başkaca kazançları da var ise, vergi indirim tutarı; ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların, toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilecektir

Örneğin, Mali Müşavirlik yapmakta olan Özkan Z.’nin 2017 yılında elde ettiği kazanç ve iratlar şu şekildedir: İlgili şartları taşıdığını varsaydığımızda, Özkan Z.’nin yararlanabileceği vergi indirim tutarı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır:

-Serbest Meslek Kazancı : 600.000.-TL

-Menkul Sermaye İradı : 60.000.-TL

-Vergiye Tabi Matrah (600.000.-TL + 60.000.-TL) 660.000.-TL

-Hesaplanan Gelir Vergisi : 222.650.-TL

-Menkul Sermaye İradına Konu Kesintiler 12.000.-TL

-Serbest Meslek Kazancına konu Kesintiler 150.000.-TL

-Kesintiler Sonrası Ödenecek Gelir Vergisi (222.650 – 12.000-150.000) 60.650

Serbest Meslek Kazancının Toplam G.V. Matrahı İçindeki Payı (600.000/ 660.000 ) 0, 91

Vergi İndirimi (222.650×0,91x%5) 10.130

Vergi İndirimi Sonrası Ödenecek Gelir Vergisi (60.650-10.130) 50.520.-TL

Görüldüğü üzere, Özkan beyin yararlanabileceği vergi indirim tutarı; hesaplanan gelir vergisinin serbest meslek kazancına ait olan kısmı üzerinden hesaplanmıştır.

3.3. Kurumlar Vergisi Mükellefleri için Vergi İndirimi Uygulaması

Örnek: YHS A.Ş, 2017 hesap dönemine ilişkin olarak kanuni süresinde verdiği (25.04.2018) Kurumlar Vergisi beyannamesinde 200.000.-TL matrah beyan etmiştir. Şirket 2015, 2016 hesap dönemlerinde Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde süresinde vermiş ve söz konusu beyannamelerde yer alan vergileri de zamanında ödemiştir. Mükellef şirket 2015 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesiyle ilgili 2017 yılında pişmanlıkla beyanda bulunmuş ve pişmanlık zammıyla birlikte vergisini ödemiştir. Şirketin 2017 yılı Geçici Vergi tutarı 32.000.-TL’dir.

Mükellefin pişmanlıkla beyanname vermesi şartları taşımadığı anlamına gelmemektedir.

-Kurumlar Vergisi Matrahı : 200.000.-

-Hesaplanan Vergi : 40.000.-

-Vergi İndirimi : 2.000.-

-Mahsup edilecek Geçici Vergi: 32.000.-TL

– Vergi İndirimi sonrası ödenecek Kurumlar Vergisi : 6.000.-

3.4. Vergi İndirimi tutarının ödenmesi gereken vergiden yüksek olması durumu (Mahsup İmkanı)

İndirilecek vergi tutarının ödenmesi gereken vergiden fazla olması halinde ise kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde beyan üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilecektir. Bu süre içerisinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmeyecektir.

Burada dikkat edilmesi gereken üç husus bulunmaktadır. ;

-Birincisi mahsup imkanının sadece beyan üzerine tahakkuk eden vergiler (Kurumlar Vergisi, Gelir vergisi, Geçici Vergi, KDV, Muhtasar ve Damga Vergisi gibi) için bulunuyor olması,

– İkincisi tebliğde Beyanname ve Vergi İbarelerinden kastın Maliye Bakanlığı’na bağlı Vergi Dairelerine verilmesi gereken Vergi beyannameleri ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerdir olması nedeniyle mükelleflerin bu imkanı SGK, Gümrük veya belediyelere ait borçlarına değil sadece vergi borçlarına mahsup ederek kullanabilecek olması,

– Son olarak da bir yıllık sürenin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl olarak dikkate alınması gerekmektedir.

3.5. Vergi İndiriminden Yararlanan Mükelleflerin şartları taşımadığının sonradan tespiti

Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.

Haksız yere indirim konusu yapılan tutar için zamanaşımı, tarh edildiği tarihi takip eden takvim yılının başından başlayacaktır. Örneğimizde; Mükellefin 2020 yılında gerçeğe aykırı beyanının tespit edildiğini ve kendisine tarhiyat yapıldığını düşünürsek, zamanaşımı 01.01.2021 tarihinde başlayıp, 31.12.2025 tarihinde bitecektir.

4. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
İlgili kanun maddesi ve uygulamasını gösteren tebliğde gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından tereddüt oluşturabilecek hususlar aşağıda belirtilmiştir.

4.1.Geçici Vergi dönemlerinde Vergi İndirimi uygulaması

Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’inin indirimi gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için geçerli olup, geçici vergi için bu indirimden yararlanılmayacaktır.

4.2.Geçmişte düzenli ödeme yapmamasına rağmen, borçlarını yapılandırıp yapılandırma taksitlerini düzenli ödeyen mükelleflerin durumu

Vergi indiriminden yararlanıp yararlanabileceklerine ilişkin tebliğde açıklama yapılmamıştır. Kanaatimizce vergi indiriminden yararlanmaları gerekmektedir.

4.3.Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesine göre İndirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlananlar

-Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince, indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlananlar için; kurumlar vergisi KVK 32/A maddesi gereği indirimli olarak hesaplandıktan sonra, %5 oranındaki indirim söz konusu indirimli vergiye uygulanacaktır.

Vergi İndirimi düzenlemesi gibi vergiye uyumun arttırılmasına ilişkin düzenlemeler, mükelleflerin vergisel ödevlerin yerine getirilmesi konusunda teşvik edilmesi sonucu vergi gelirlerinde artışa ve aynı zamanda mükelleflerin vergilerini zamanında ödeme alışkanlığı kazanmaları ve kayıtlı mükellefler içerisinde kalmaları bakımından da önemlidir.

KAYNAKÇA

1. 08.03.2017 tarihli ve 30001 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6824 sayılı Kanun ve Gerekçesi

2. 23/12/2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 301 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği

[1] 08.03.2017 tarih ve 30001 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6824 sayılı Kanun’un 4. maddesi

]]>
05.06.2017 – 2017-AVD-DUYURU/19 http://www.avddenetim.com.tr/05-06-2017-2017-avd-duyuru19/ Fri, 09 Jun 2017 14:54:59 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1493  

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 298) ve

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 480) Yayımlandı

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 268)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SERİ NO: 298)

09/06/2017 tarihli ve 30091 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 298 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 268 Seri Nolu GVK Genel Tebliğinde değişiklik yapılmıştır.

Sözü edilen değişiklik ile birlikte, (Seri No: 268)’nin “1. Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı” başlıklı bölümünde yer alan “Konutlarda, her bir konut için aylık 500 YTL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin,” ibaresi “Konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde, haftalık, günlük veya benzeri şekilde kısa

 süreli konut kiralamalarında ise tutara bakılmaksızın kira geliri elde edenlerin,” şeklinde değiştirilmiştir.

 

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 459)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 480)

09/06/2017 tarihli ve 30091 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 480 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (VUK GT) ile 459 Sıra Nolu VUK GT’de aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

MADDE 1 – 24/12/2015 tarihli ve 29572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nin “4.1. Kapsam ve Tutar” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Tevsik zorunluluğu kapsamında olanlardan araç kiralama faaliyeti ile uğraşanların vermiş oldukları motorlu kara taşıtı ve motorlu kara aracı (13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre tescile yetkili kuruluşlarca kayıt ve tescil edilmesi zorunlu olmayan taşıt ve araçlar hariç) kiralama hizmetlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin ise yukarıda belirtilen hadle sınırlı kalınmaksızın, aracı finansal

 kurumlar tarafından düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.

Bilindiği üzere, VUK 459 Sıra Nolu VUK GT gereğince, tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur. Yapılan değişiklik ile birlikte araç kiralama faaliyeti ile uğraşanların yapmış oldukları kiralama hizmetlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin

7.000 TL’lik hadle sınırlı kalınmaksızın, aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgeler ile tevsik etme zorunluluğu getirilmiştir.

MADDE 2 – Aynı Tebliğin “4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler” başlıklı bölümüne (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.

“ğ) Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilere ait ürünlerin, 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46’ncı maddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirilerek gerçekleşen satışlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,”

Eklenen  bent  ile birlikte  gerçek  usulde vergiye tabi  olmayan  çiftçilere ait  ürünlerin  yukarıda belirtilen

şartlarla gerçekleşen satışlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bilgilerinize sunulur.

9 Haziran 2017 CUMA Resmî Gazete Sayı : 30091
TEBLİĞ

 Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 268)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SERİ NO: 298)

MADDE 1 – 29/7/2008 tarihli ve 26951 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 268)’nin “1. Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı” başlıklı bölümünde yer alan “Konutlarda, her bir konut için aylık 500 YTL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin,” ibaresi “Konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde, haftalık, günlük veya benzeri şekilde kısa süreli konut kiralamalarında ise tutara bakılmaksızın kira geliri elde edenlerin,” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2 – Bu Tebliğ 1/7/2017 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

 

9 Haziran 2017 CUMA Resmî Gazete Sayı : 30091
TEBLİĞ

 Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 459)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 480)

MADDE 1 – 24/12/2015 tarihli ve 29572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nin “4.1. Kapsam ve Tutar” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Tevsik zorunluluğu kapsamında olanlardan araç kiralama faaliyeti ile uğraşanların vermiş oldukları motorlu kara taşıtı ve motorlu kara aracı (13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre tescile yetkili kuruluşlarca kayıt ve tescil edilmesi zorunlu olmayan taşıt ve araçlar hariç) kiralama hizmetlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin ise yukarıda belirtilen hadle sınırlı kalınmaksızın, aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin “4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler” başlıklı bölümüne (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.

“ğ) Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilere ait ürünlerin, 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve  Borsalar  Birliği  ile  Odalar  ve  Borsalar  Kanunu  kapsamında  kurulan  ticaret  borsalarına  mezkur  Kanunun   46 ncımaddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirilerek gerçekleşen satışlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,”

MADDE 3 – Bu Tebliğin;

a)      Birinci maddesi 1/7/2017 tarihinde,

b)      Diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

]]>
05.06.2017 – 2017-AVD-DUYURU/18 http://www.avddenetim.com.tr/05-06-2017-2017-avd-duyuru18/ Mon, 05 Jun 2017 14:42:14 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1474  

7020 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğ Resmi Gazetede Yayımlandı

 

03.06.2017 tarih ve 30085 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7020 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğ’de; 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme faizleri, gecikme zammı alacaklarının 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun  kapsamında yeniden yapılandırılarak tahsiline ilişkin usul ve esasları belirlenmiştir.

 

Bilgilerinize sunulur.

3 Haziran 2017 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 30085
  TEBLİĞ  
 Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

 

7020 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GÜMRÜK ALACAKLARININ YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme  faizleri, gecikme zammı alacaklarının 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yeniden yapılandırılarak tahsiline ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3 üncü maddesinin yirmi dördüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında;

a)   Alacak: 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gümrük idarelerince takip edilen  gümrük vergileri ve bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ile idari para cezalarını,

b)    Gümrüklenmiş değer: İthal eşyası için eşyanın Uluslararası Kıymet Sözleşmesine göre belirlenecek CIF kıymeti ile gümrük vergileri toplamını, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile gümrük vergileri toplamını,

c)   Kanun: 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu,

ç) Yİ-ÜFE aylık değişim oranları: Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık % 0,35 oranını,

ifade eder.

(2) Tebliğ hükümlerine göre ödenecek alacaklara 2017 yılı Mayıs ayı için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, %0,35 oranı esas alınır.

Kesinleşmiş alacaklar

MADDE 4 – (1) 31/3/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük yükümlülüğü doğan ve gümrük idarelerince takip edilen alacaklardan, 27/5/2017 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleşen;

a)           Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan gümrük vergilerinin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine 27/5/2017 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın  sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı 27/5/2017 tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının,

b)         Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve 4458 sayılı Kanun ve  ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş idari para cezaları ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak hükümleri nedeniyle kesilmiş  idari  para  cezalarının  %50’sinin,  Kanunda  belirtilen  süre  ve  şekilde  tamamen  ödenmesi  şartıyla  cezaların kalan

%50’sinin,

c)          Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarının %30’u ve varsa gümrük vergileri aslının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine 27/5/2017 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %70’i ile alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının,

tahsilinden vazgeçilir.

(2)    İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanır.

(3)     Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

(4) Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup, 27/5/2017 tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da bu madde kapsamında yapılandırılır. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmaz ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayım tarihi kabul edilir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde  değişiklik yapılmaz.

Başvuru şekli ve süreler

MADDE 5 – (1) Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, 30/6/2017 günü mesai bitimine kadar ilgili gümrük idaresine EK-1’de belirtilen forma uygun olarak başvuruda bulunmaları şarttır.

  • Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alacakların yapılandırılmasına ilişkin başvurular ilgili gümrük idaresine yapılır.
  • Alacağın birden fazla gümrük idaresini ilgilendirmesi durumunda, her idareye ayrı ayrı başvurulur.
  • Alacak aslı ve buna bağlı idari para cezaları ve fer’i alacaklara ilişkin başvurular gümrük beyannamesi, ek tahakkuk kararı ve para cezası kararı itibarıyla yapılır. Aynı idarece takip edilen birden fazla alacağın yapılandırılmasına ilişkin talepler tek başvuru ile yapılabilir. Bu durumda, yükümlülüğe ilişkin detay bilgiler başvuruda ayrı ayrı
  • Başvurunun iadeli taahhütlü posta yoluyla yapılması durumunda başvuru belgelerinin postaya verildiği tarih, normal posta ile veya şahsen yapılması hâlinde ise başvuruda bulunulan idarenin genel evrak kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınır.
  • Gümrük vergileri aslına bağlı olmayan idari para cezalarına ilişkin başvurular her bir para cezası kararı için ayrı ayrı yapılır. Ancak, aynı idarece takip edilen birden fazla para cezasının yapılandırılmasına ilişkin talepler tek başvuru ile yapılabilir. Bu durumda, yükümlülüğe ilişkin detay bilgiler başvuruda ayrı ayrı

Gümrük idarelerince yapılacak işlemler

MADDE 6 – (1) Yapılandırma başvurusu, ilgili gümrük müdürlüğünün genel evrak kaydına alınmasını müteakip, ilgili servis tarafından başvuru sahibinin vergi numarası, ticaret unvanı, adres gibi bilgileri ile yapılandırılan alacaklara ilişkin bilgileri içerir şekilde kayda alınır.

  • Süresi içinde yapılmadığı veya gerekli şartların sağlanmadığı anlaşılan başvurular gerekçe belirtilmek suretiyle
  • Süresi içinde ilgili gümrük idaresine yapılan başvuru konusu alacakların tamamının veya bir kısmının farklı bir gümrük idaresince takip edildiğinin anlaşılması durumunda, başvuru süresi içinde yapılmış sayılır ve başvurunun yapıldığı gümrük idaresi tarafından başka gümrük idarelerince takip edilen alacaklara ilişkin başvurular ilgili gümrük idaresine gönderilir. Bu şekilde alınan başvurular ilgili gümrük idaresince, birinci fıkra uyarınca kayda alınır.
  • Diğer koşullar sağlanmak kaydıyla, davadan vazgeçme dilekçesi veya dilekçelerinin yetkisiz kişilerce imzalanmış olduğunun anlaşılması durumunda başvuru doğrudan reddedilmez, borçluya Tebliğin 15 inci maddesine uygun, davadan vazgeçme dilekçesi veya dilekçelerinin gönderilmesi için 30/6/2017 günü mesai bitimine kadar süre verilir. Bu sürenin sonunda dilekçenin veya dilekçelerin gönderilmemiş olması durumunda başvuru gerekçe belirtilmek suretiyle
  • Başvuru belgelerinin tam ve eksiksiz olduğunun anlaşılması durumunda, başvuru kabul edilerek, borçlu tarafından tercih edilen taksitle ödeme seçeneğine göre Tebliğin 12 nci maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde taksitler hesaplanarak ödeme planı hazırlanır.
  • Kabul edilen başvurulara ilişkin davadan vazgeçme dilekçelerinin gümrük idarelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.
  • Taleplerin süratle değerlendirilmesi amacıyla Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerince gerekli idari önlemler alınır.
  • Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklara ilişkin kayıtlar ilgili programlar üzerinden güncellenir.

Ödeme süresi

MADDE 7 – (1) Kanun hükümleri kapsamında ödenecek tutarların ilk taksitinin 31/7/2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerin ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödenmesi şarttır.

(2) Ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre, tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.

Süresinde ödenmeyen taksitler

MADDE 8 – (1) Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılır. İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.

(2) Alacakların birinci fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçlular ödedikleri tutarlar kadar Kanun hükümlerinden yararlanırlar.

Kesinleşmiş gümrük vergileri alacağında tahsil edilecek tutarın tespiti

MADDE 9 – (1) 27/5/2017 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da henüz ödeme süresi geçmemiş bulunan gümrük vergilerine ilişkin olarak ödenecek alacak tutarının tespiti için vergi  asıllarına;

  1. Vade tarihinden, 27/5/2017 tarihine kadar gecikme zammı yerine,
  2. Daha önce hesaplanmış gecikme zammı oranında faiz olması hâlinde, bu faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme zammı oranında faiz yerine,

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanır. Bu tutar, vergi aslı ile toplanarak  madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunur.

  • Yapılandırılan alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı 27/5/2017 tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
  • 27/5/2017 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla asılları tamamen ödenmiş gümrük vergileri üzerinden;
  1. Vade tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için hesaplanan gecikme zammı yerine,
  2. Gecikme zammı oranında faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme zammı oranında faiz yerine,

Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak alacak tutarı hesaplanır. Bu tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.

  • Asılları tamamen ödenmiş gümrük vergilerine ilişkin gecikme zammı oranında faiz ve gecikme zamlarından, 27/5/2017 tarihinden (bu tarih dâhil) önce kısmen tahsil edilmesi durumunda;
  1. Gümrük vergilerinin vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme zammı yerine,
  2. Gümrük vergilerine gecikme zammı oranında faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme zammı oranında faiz yerine,

Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak alacak tutarı hesaplanır.

Ödenmiş gecikme zammı/gecikme zammı oranında faiz tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından fazla olması halinde herhangi bir tahsilat yapılmaz, kalan gecikme zammı/gecikme zammı oranında faizin tahsilinden vazgeçilir. Bununla birlikte, tahsil edilmiş gecikme zammı ve gecikme zammı oranında faizden red ve iade yapılmaz. Ödenmiş gecikme zammı/gecikme zammı oranında faiz tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından az olması halinde ise,  ödenecek tutar Yİ-ÜFE tutarından ödenmiş olan gecikme zammı/gecikme zammı oranında faiz düşülmek suretiyle tespit edilir. Bu şekilde belirlenen Yİ-ÜFE tutarının kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi halinde, kalan gecikme zammı/gecikme zammı oranında faizin tahsilinden vazgeçilir.

Yİ-ÜFE tutarının hesaplanması

MADDE 10 – (1) Yİ-ÜFE tutarı, fer’i alacaklar için 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No:1’de ve diğer mevzuatta esas alınan hesaplama yöntemleri ve hesaplama süreleri kullanılarak hesaplanır.

  • Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında; 4458 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammı oranında faiz ve 6183 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammı oranı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılır.
  • Bu hesaplamalarda esas alınacak ilk aya ilişkin Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, alacağın vadesinin rastladığı ay için açıklanmış olan orandır. Alacağın vade tarihlerinin ayın son günlerine rastladığı hâllerde de Yİ-ÜFE aylık değişim oranı vade tarihinin rastladığı aydan başlamak suretiyle hesaplanır.
  • Türkiye İstatistik Kurumunca açıklanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ile 1/11/2016 tarihinden itibaren uygulanması gereken aylık değişim oranı, EK-2 sayılı tabloda yer almaktadır. Yİ-ÜFE tutarlarının tespitinde kullanılacak olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi (negatif) çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınır. Belli bir döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamları eksi değer olması hâlinde alacak asılları üzerinden hesaplanan fer’iler yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul
  • Toplam Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile vergi aslı çarpılmak suretiyle gecikme zammı yerine ödenmesi gereken Yİ-ÜFE tutarı hesaplanır. Bu tutar, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre ödenecek alacak tutarı bulunur.

Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında esas alınacak diğer hususlar

MADDE 11 – (1) Gecikme zammının günlük olarak hesaplanması gerektiği hâllerde, bu sürelere uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı da Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No:1’de yapılan düzenlemeler çerçevesinde günlük olarak bulunur.

(2) 6183 sayılı Kanunun 52 nci maddesine göre gecikme zammı tatbik süresini durduran iflas ve aciz hâlleri söz konusu ise gecikme zammı uygulanmayan süreye Yİ-ÜFE aylık değişim oranı da uygulanmaz, bu hâllerin varlığı Yİ-ÜFE uygulanan süreyi de durdurur.

Ödeme, taksitlendirmede katsayı uygulaması ve zamanaşımı MADDE 12 – (1) Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarların;

  1. Peşin veya taksitler halinde ödenmesi mümkündür.
  2. Tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde, bu tutarlara 27/5/2017 tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz ve fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar üzerinden ayrıca % 50 indirim yapılır.
  3. Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.

ç) Taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

  • Altı eşit taksit için (1,045),
  • Dokuz eşit taksit için (1,083),
  • On iki eşit taksit için (1,105),
  • On sekiz eşit taksit için (1,15),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır.

(2) Kanun kapsamındaki alacaklarla ilgili olarak ilgili mevzuatlarında yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.

Tecil edilen alacakların yapılandırılması

MADDE 13 – (1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 6552 sayılı Kanun, 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre 27/5/2017 tarihi itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar ile 6736 sayılı Kanuna göre tahakkuk eden alacaklar hariç olmak üzere, Kanunun 1 inci maddesinin birinci   fıkrasının

(b) bendi kapsamına giren alacakların, 27/5/2017 tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre  için sadece ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Tebliğ hükümleri uygulanır.

  • Kanun kapsamında süresinde ödenen alacaklara, Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla 27/5/2017 tarihinden sonraki süreler için faiz, gecikme zammı ile gecikme cezası gibi fer’i amme alacakları hesaplanmaz.
  • Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir. Kanuna göre ödenecek alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilir. Bu talep, Kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarların Kanun hükümlerine göre ödenmesine engel teşkil

İade edilmeyecek alacaklar

MADDE 14 – (1) Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alacaklara karşılık 27/5/2017 tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar, Kanun kapsamında tahsil edilen tutarlar ile 13 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında olan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.

Davadan vazgeçme

MADDE 15 – (1) Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili madde uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddede belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.

  • Davadan vazgeçme dilekçeleri EK-3’te yer alan forma uygun olarak ilgili gümrük idaresine verilir ve bu dilekçelerin gümrük idarelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.
  • Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın 27/5/2017 tarihinden sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz. Vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmaz.

Yetki

MADDE 16 – (1) Bu Tebliğde hüküm bulunmayan özel ve istisnai durumları inceleyip sonuçlandırmaya Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilidir.

Yürürlük

MADDE 17 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 18 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız.

]]>
05.06.2017 – 2017-AVD-DUYURU/17 http://www.avddenetim.com.tr/05-06-2017-2017-avd-duyuru17/ Mon, 05 Jun 2017 14:07:28 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1462 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7020 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No:2) Resmi Gazetede Yayımlandı

03.06.2017 tarih ve 30085 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7020 Sayılı Kanun Genel Tebliği’nde (Seri No:2), 7020 sayılı Kanunun yayım tarihi olan 27/5/2017 tarihi itibarıyla mücbir sebep süresi iki yılı aşmış Van İlinin tamamı, Ağrı İli Patnos ve Bitlis İli Adilcevaz İlçelerinde mücbir sebep hâlinin sonlandırılması, vergi beyannameleri ve bildirimlerinin verilmesi ile ödeme sürelerine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

 

Bilgilerinize sunulur.

 

3 Haziran 2017 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 30085
TEBLİĞ
Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

 

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR 7020 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 2)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 27/5/2017 tarihli ve 30078 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun (Kanun) 5 inci maddesinin (madde) uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

(2) 7020 sayılı Kanunun yayım tarihi olan 27/5/2017 tarihi itibarıyla mücbir sebep süresi iki yılı aşmış Van İlinin tamamı, Ağrı İli Patnos ve Bitlis İli Adilcevaz İlçelerinde mücbir sebep hâlinin sonlandırılması, vergi beyannameleri ve bildirimlerinin verilmesi ile ödeme sürelerine ilişkin açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Mücbir sebep hâlinin sona ermesi

MADDE 3 – (1) 23/10/2011 tarihinde Van İlinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle Van İli ile Ağrı İlinin Patnos ve Bitlis İlinin Adilcevaz İlçelerindeki tüm mükellefler için 23/10/2011 tarihinden başlamak üzere Bakanlığımızca mücbir sebep hâli ilan edilmiş ve mücbir sebep kapsamındaki mükellefler için, 23/10/2011 tarihinden itibaren verilmesi gereken tüm vergi beyannameleri ile bildirimlerinin verilme ve ödeme süreleri ileride belirlenecek bir tarihe kadar uzatılmıştır.

(2) Maddenin birinci fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilmiş ve mücbir sebep süresi iki yılı aşmış yerlerde, mücbir sebep hâli devam eden mükelleflerin mücbir sebep hâli bu Kanunun yayımlandığı ayın son günü itibarıyla sona erer.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, Bakanlığımızca Van İlinin tamamı, Ağrı  İli  Patnos  ve  Bitlis  İli  Adilcevaz  İlçelerinde23/10/2011 tarihi itibarıyla ilan edilen mücbir sebep hâli, mücbir sebep hâli devam eden tüm mükellefler bakımından, Kanunun yayımlandığı ayın son günü olan 31/5/2017 tarihinde herhangi bir başvuruya gerek olmaksızın kendiliğinden sona ermiştir.

Vergi beyannameleri ve bildirimlerinin verilmesi

MADDE 4 – (1) Maddenin ikinci fıkrasında, “Mücbir sebep ilanı nedeniyle verilmeyen; beyanname ve bildirimler bu Kanunun yayımını izleyen üçüncü ayın sonuna kadar verilir, geçici vergi beyannameleri, mükellef bilgileri bildirimleri ve kesin mizan bildirimleri verilmez…” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükme göre, mücbir sebep hâlinin ilan edildiği 23/10/2011 tarihinden mücbir sebep hâlinin sona erdiği 31/5/2017 tarihine kadar verilmesi gereken beyanname ve bildirimlerin Kanunun yayımını izleyen üçüncü ayın sonu olan 31/8/2017 tarihine kadar ilgili beyanname ve bildirimin ait olduğu her bir dönem itibarıyla ayrı ayrıverilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, mücbir sebep süresi içerisine rastlayan geçici vergi beyannameleri (2011 yılı üçüncü ve 2017 yılı birinci geçici vergi dönemleri dâhil), mükellef bilgileri bildirimleri ve kesin mizan bildirimleri verilmeyecektir.

(2) 31/8/2017 tarihine kadar verilmesi gerektiği halde verilmeyen beyanname ve bildirimlerle ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde gerekli takdire/incelemeye sevk işlemleri gerçekleştirilecektir. Söz konusu işlemler neticesinde tarh edilen vergiler ve/veya kesilen cezalarla ilgili olarak madde hükümleri çerçevesinde taksitlendirme imkânı bulunmadığı tabiidir.

Örnek 1: Van Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi Bay (A) Bakanlığımızca 23/10/2011 tarihinde ilan edilen mücbir sebep hâli nedeniyle vermediği 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yıllarına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannameleri ile aylık dönemler itibarıyla (2016 yılı hariç) katma değer vergisi beyannamelerini 11/8/2017 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine vermiştir. Bununla birlikte Bay (A), 2016 takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile aynı yıla ilişkin KDV beyannamelerini (12 adet) 31/8/2017 tarihine kadar vergi dairesine  vermemiştir.

2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yıllarına ilişkin verilen yıllık gelir vergisi beyannameleri ile aynı yıllara ilişkin aylık dönemler halinde verilen KDV beyannamelerine istinaden tahakkuk eden vergiler, maddede belirtilen şekilde taksitlendirilecektir. Diğer taraftan, kanuni süresinde verilmeyen 2016 takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile aynı yıldaki dönemlere ilişkin verilmeyen KDV beyannameleriyle ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde cezalı tarh işlemleri yapılması neticesinde ortaya çıkan vergi, gecikme faizi ve cezaların madde kapsamında taksitlendirilmesi mümkün değildir.

Ödemelerin yapılması

MADDE 5 – (1) Maddenin ikinci fıkrasında, “…Tahakkuk eden vergilerin vadesi beyanname ve bildirim verme süresinin son günü kabul edilir ve ilk taksiti 2018 yılının Ocak ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde otuz eşit taksitte ödenir. Bu şekilde ödenen vergilere herhangi bir zam, faiz, katsayı uygulanmaz…” hükmü  yer almaktadır.

Bu hükme göre, verilen  beyanname  ve  bildirimlere  ilişkin  olarak  tahakkuk  eden  vergilerin vadesi31/8/2017 tarihi olacak ve ilk taksiti 2018 yılının Ocak ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde otuz eşit taksitte ödenecektir. Madde hükmüne göre ödenen bu vergilere herhangi bir zam, faiz, katsayı uygulanmayacaktır.

Söz konusu taksitlendirme işlemi için mükelleflerden herhangi bir başvuru alınmayacak olup bu işlem vergi dairesi tarafından re’sen yapılacaktır.

Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen tutarlar

MADDE 6 – (1) Maddenin üçüncü fıkrasında, “Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu takdirde süresinde ödenmeyen tutarlar, ikinci fıkrada belirtilen vade tarihinden itibaren gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. Bu madde uyarınca vadesinde ödenmesi öngörülen taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk Lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu madde hükmü ihlal edilmiş sayılmaz.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek şartıyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında en fazla iki taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacak ve ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla madde hükümlerinden yararlanılacaktır.

Örnek 2: Van Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi Bay (B) mücbir sebep hâli nedeniyle vermediği tüm beyanname ve bildirimlerini bağlı olduğu vergi dairesine vermiş, tahakkuk eden vergiler ilgili vergi dairesince ilk taksiti 2018 yılının Ocak ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde otuz eşit taksite bölünmüştür. Bay (B) 2018/Ocak, 2018/Mart, 2018/Mayıs ve 2018/Temmuz taksitlerini süresinde ödemekle birlikte 2018/Eylül ve 2018/Kasım taksitlerini ödememiştir.

Bu durumda Bay (B) 2018/Eylül ve 2018/Kasım taksit tutarlarını, otuzuncu taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödemesi durumunda bu madde hükümlerinden yararlanacaktır.

  • Madde kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden;
  • İlk ikisinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi,
  • Bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi,
  • Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi,

hallerinde madde hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.

Bu   takdirde   süresinde   ödenmeyen   tutarlar,   maddenin   ikinci    fıkrasında    belirtilen    vade    tarihi   olan 31/8/2017tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

Örnek 3: Erciş Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi Bayan (C) mücbir sebep hâli nedeniyle vermediği tüm beyanname ve bildirimlerini bağlı olduğu vergi dairesine vermiş, tahakkuk eden vergiler ilgili vergi dairesince ilk taksiti 2018 yılının Ocak ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde otuz eşit taksite bölünmüştür. Bayan

(C) 2018 yılındaki tüm taksitlerini süresinde ödemekle birlikte 2019/Mayıs, 2019/Temmuz ve 2019/Eylül taksitlerini ödememiştir.

Bu durumda, Bayan (C)’nin bir takvim yılında ikiden fazla taksiti süresinde ödememesi nedeniyle maddeden yararlanma hakkı sona erecek, ancak daha önce ödediği taksitler için madde hükümlerinden yararlanacaktır. Bu takdirde, 2019/Mayıs taksiti dâhil olmak üzere sonraki taksitler, vadeleri 31/8/2017 tarihi esas almak suretiyle hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilecektir.

  • Madde kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden ilk ikisinin süresinde ve tam olarak ödenmesi maddeden yararlanma hakkının devamı için zorunlu olduğundan, mükelleflerin Ocak/2018 ve Mart/2018 taksitlerini süresinde ve tam olarak ödemeleri
  • Maddenin üçüncü fıkrasında, taksitler için yapılan ödemelerde her bir taksite yönelik 5 Türk Lirasına kadar eksik ödemeler ihlal sebebi olarak sayılmamıştır. Ayrıca, taksit tutarının %10’u, 5 Türk Lirasının altında ise yüzde

%10 tutarına isabet eden tutar kadar eksik ödeme de ihlal sebebi sayılmayacaktır. Bu tutarları aşan eksik ödemelerin ihlal sebebi olarak değerlendirileceği tabiidir.

Örnek 4: Adilcevaz Malmüdürlüğü mükellefi olan Bay (D)’nin Mayıs/2018 dönemine ilişkin madde kapsamındaki taksit tutarı 2.000,00 TL olmasına rağmen bu döneme ilişkin 1.995,00 TL ödeme yapılmıştır. Eksik ödenen tutar 5,00 TL’yi aşmadığından madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Diğer taraftan, taksit   tutarının

%10’u olan (2.000,00 x %10=) 200,00 TL ise 5,00 TL’den fazla olduğundan tutarın oranla mukayese edilmesine gerek olmadığı tabiidir.

6736 sayılı kanunun 10 uncu maddesinin 19 uncu fıkrası kapsamındaki mükelleflerin durumu

MADDE  7  – (1)  Maddenin  dördüncü  fıkrasında,  “6736  sayılı  Kanunun  10   uncu maddesininondokuzuncu fıkrası kapsamında mücbir sebep hâlini sonlandıran ve anılan fıkrada öngörülen sürede beyanname ve bildirimlerini veren mükellefler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmez. Anılan fıkra hükümlerine göre mücbir sebep hâlini sonlandırdığı hâlde beyanname ve bildirimlerini vermemiş olan mükellefler de bu maddede öngörülen süre içinde beyanname ve bildirimlerini vermeleri durumunda bu madde hükümlerinden yararlanırlar.” hükmü yer almaktadır.

  • 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 19 uncu fıkrası kapsamında mücbir sebep hâlini sonlandıran ve anılan fıkrada öngörülen sürede beyanname ve bildirimlerini veren mükellefler hakkında da herhangi bir başvuruya gerek olmaksızın ve 6736 sayılı Kanun kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın 7020 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükümleri uygulanacaktır.

Ayrıca bu maddenin yürürlüğe girdiği 27/5/2017 tarihinden önce tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmeyeceğinden, daha önce yapılmış ödemeler sonrası kalan tutarın madde hükmüne göre taksitlendirileceği tabiidir.

Örnek 5: Van Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi (E) Limited Şirketi, 25 Kasım 2016 tarihinden önce 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 19 uncu fıkrası kapsamında dilekçe vermek suretiyle mücbir sebep hâlini sonlandırmış, aynı tarihe kadar mücbir sebep süresi içinde verilmeyen beyanname ve bildirimlerini vererek tahakkuk eden vergileri yirmi dört eşit taksitte ödenecek şekilde yapılandırmıştır. 30 Kasım 2016 tarihinde ilk taksiti ödeyen mükellefin kalan borcu, 7020 sayılı Kanunun beşinci maddesi kapsamında ilk taksit 2018 yılı Ocak ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde otuz eşit taksite bölünecektir.

  • Diğer taraftan, 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 19 uncu fıkrası hükmüne göre mücbir sebep hâlini sonlandırdığı hâlde beyanname ve bildirimlerini vermemiş olan mükellefler de, 31/8/2017 tarihine kadar beyanname ve bildirimlerini vermeleri durumunda bu madde hükümlerinden yararlanacaklardır.

Örnek 6: Patnos Malmüdürlüğü mükellefi (F) Anonim Şirketi, 25 Kasım 2016 tarihinden önce 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 19 uncu fıkrası kapsamında dilekçe vermek suretiyle mücbir sebep hâlini sonlandırmış, ancak mücbir sebep süresi içinde verilmeyen beyanname ve bildirimlerini 6736 sayılı Kanunda öngörülen sürede vermemiştir. Söz konusu mükellef 7020 sayılı Kanun kapsamında 31/8/2017 tarihine kadar bu beyanname ve bildirimleri vermesi durumunda Kanun hükümlerinden yararlanacak ve tahakkuk eden vergileri ilk taksit 2018 yılı Ocak ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde otuz eşit taksite bölünecektir.

  • 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 19 uncu fıkrasında yer verilen “Bu Kanunda öngörülen başvuru süresinin son günü bu alacaklar için vade tarihi kabul edilir.” hükmü gereği, söz konusu fıkra kapsamında mücbir sebep hâlini sonlandırdığı hâlde beyanname ve bildirimlerini vermemiş olan mükelleflerin,31/8/2017 tarihine kadar da beyanname ve bildirimlerini vermemeleri halinde yapılacak cezalı tarhiyat işlemlerinde bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk edecek vergilerin normal vade tarihi 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 19 uncu fıkrasındaki başvuru süresinin son günü olan 25 Kasım 2016 tarihi kabul

Örnek 7: Van Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi Bay (G), 25 Kasım 2016 tarihinden önce 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 19 uncu fıkrası kapsamında dilekçe vermek suretiyle mücbir sebep hâlini sonlandırmış, ancak mücbir sebep  süresi  içinde  verilmeyen  beyanname  ve  bildirimlerini  7020  sayılı  Kanunun  yürürlüğe  girdiği 27/5/2017 tarihine kadar vermemiştir. Söz konusu mükellefin 31/8/2017 tarihine kadar da bu beyanname ve bildirimleri vermemesi durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde gerekli takdire/incelemeye sevk işlemleri gerçekleştirilecektir. Bu durumda yapılacak tarhiyatlarla ilgili olarak gecikme faizinin hesabında, 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin on dokuzuncu fıkrasındaki hüküm dikkate alınarak, normal vade tarihi olarak 25 Kasım 2016 tarihi esas alınacaktır.

Diğer hususlar

MADDE 8 – (1) Bakanlığımızca ilan edilen mücbir sebep hâli 31/5/2017 tarihinde sona erdiğinden, mükellefler tarafından 1/6/2017 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyanname ve bildirimlerin kanuni sürelerinde verileceği ve ödemelerinin de kanuni sürelerinde yapılacağı tabiidir.

Örnek 8: Gevaş Malmüdürlüğü mükellefi olan Bayan (H) tarafından Mayıs/2017 vergilendirme dönemine ilişkin verilmesi gereken muhtasar beyannamenin, kanuni süresinde (23/6/2017 tarihine kadar) verilmesi, tahakkuk eden verginin ise kanuni süresinde (28/6/2017 tarihine kadar) ödenmesi gerekmektedir.

(2) Maddenin ikinci fıkrasında verilme ve ödeme süreleri belirlenen beyanname ve bildirimlerden, mücbir sebep döneminde veya sonrasında verilmiş olanların tekrar verilmeyeceği, verilmiş olmakla birlikte yapılmayan ödemelerin ise maddede belirlenen sürelerde yapılacağı tabiidir.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

]]>
Yeminli Mali Müşavirimiz Feride YAHŞİ tarafından 19.05.2017 – 21.05.2017 Tarihleri Arasında TMS-TFRS Kapsamında İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi” eğitimi Antalya’da gerçekleştirilmiştir. http://www.avddenetim.com.tr/yeminli-mali-musavirimiz-feride-yahsi-tarafindan-19-05-2017-21-05-2017-tarihleri-arasinda-tms-tfrs-kapsaminda-insaat-ve-gayrimenkul-muhasebesi-egitimi-antalyada-gerceklestirilmistir/ Sun, 04 Jun 2017 06:15:38 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1489

]]>
Yeminli Mali Müşavirimiz Feride YAHŞİ tarafından 28-29 Nisan- 06 Mayıs 2017 tarihlerinde TMS-TFRS Kapsamında İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi” eğitimi gerçekleştirilmiştir.. http://www.avddenetim.com.tr/06-05-2017-07-05-2017-tarihleri-arasinda-tms-tfrs-kapsaminda-insaat-ve-gayrimenkul-muhasebesi-egitimi-gerceklestirilmistir/ Wed, 24 May 2017 07:24:54 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1450

]]>
20.04.2017 – 2017-AVD-DUYURU/16 http://www.avddenetim.com.tr/20-04-2017-2017-avd-duyuru16/ Thu, 20 Apr 2017 11:25:27 +0000 http://www.avddenetim.com.tr/?p=1437

Muhtasar, Damga Vergisi, Katma Değer Vergisi ile 2016 Hesap Dönemi Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin

Verilme Süreleri Uzatılmıştır.

20.04.2017 tarihli ve VUK-91/ 2017-4 sayılı Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile;

  • 24 Nisan 2017 günü sonuna kadar verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler, Damga Vergisi Beyannameleri ve Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri 26 Nisan 2017 Çarşamba günü sonuna kadar,
  • 25 Nisan 2017 günü sonuna kadar verilmesi gereken Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri 02 Mayıs 2017 Salı günü sonuna kadar, uzatılmıştır.

Bilgilerinize sunulur.

]]>