Feride YAHŞİ – Yeminli Mali Müşavir 16.01.2018         

1.GİRİŞ
Vergilendirmede beyan esasının geçerli olduğu ülkelerde mükellefin vergi kanunlarına gönüllü olarak uymaları son derece önemlidir. Ülkemizde de iltizam usulünden beyan usulüne geçilmesiyle birlikte bu konu bizde de önemli olmuştur. Gelişmiş ülkelere, Avrupa ve özellikle Kuzey Avrupa ülkelerine, Japonya, Güney Kore gibi ülkelere bakıldığında mükelleflerin vergi kanunlarına uyumlarının son derece yüksek olduğu görülür. Latin Amerika ve Akdeniz ülkelerinde ise uyum derecesi çok daha düşüktür. Gelişmekte olan ülkelerde en önemli finans kaynağı vergi olduğu için bu konuya daha fazla önem verilmektedir. Ülkemizde de 2000’lerin başından bu yana gönüllü uyum konusu ön plana çıkmıştır.

Terim olarak bakıldığında, vergiye gönüllü uyum, bir mükellefin kendi rızasıyla vergisini zamanında ve tam olarak ödemesi anlamına gelmektedir. Vergiye gönüllü uyum düzeyi yeteri kadar vergi gelirinin toplanıp toplanamaması ile doğru orantılıdır. Bu sebeple ülkemizde de Gelir İdaresi vergiye uyum çalışmaları kapsamında zaman zaman bir takım düzenlemeler yapmaktadır. Geçmiş borçların yeniden yapılandırması uygulamasına gidilmesi gibi uygulamalar vergisini düzenli olarak ödeyen mükellefler nezdinde ise psikolojik olarak olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. İşte bu olumsuz sonuçları düzeltmek, mükellefin vergiye gönüllü uyum derecesini yükseltmek (en azından düşürmemek) için geçtiğimiz Mart ayında somut bir adım atılmıştır.[1] Bu adımla vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulaması getirilmiştir.

Bu yazımızda getirilen kanun düzenlemesi ve konuyla ilgili tebliğdeki uygulama esaslarına yer verilecektir.

2.YASAL DÜZENLEMELER
2.1. 6824 sayılı Kanun’un 4. Maddesiyle 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. Maddesinde yapılan düzenleme:

08.03.2017 tarihli ve 30001 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6824 sayılı Kanun’un 4. Maddesiyle 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga mükerrer 121. maddesi ‘Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi’ başlığıyla yürürlüğe girmiştir.

Düzenleme ile, ticari, zirai veya mesleki gelir elde gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), yıllık beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’ini ödenmeleri gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirme imkânı getirilmiştir.

2.2. 23/12/2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 301 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği

8/3/2017 tarihli ve 30001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 23/2/2017 tarihli ve 6824 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun yeniden düzenlenen mülga mükerrer 121 inci maddesinde düzenlenen vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulamasına ilişkin uygulamayı belirleyen tebliğde;

-Vergi İndirimi uygulamasına ilişkin Yasal Mevzuat

-Vergi İndiriminden yararlanma şartları

-Vergi İndirimi Uygulama Örnekleri

-Şartların İhlali halinde yapılacak İşlemler

düzenlenmiştir.

6824 sayılı kanunla düzenlenen mük 121. Maddenin uygulamasını gösteren nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği tarihinde yayınlanmıştır.

3. GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLLEFLERİ İÇİN UYGULAMA ESASLARI
Mükerrer madde 121 ve tebliğde açıklanan Koşulları sağlayan ticari zirai mesleki kazanç elde eden Gelir Vergisi mükellefleri ve kapsam dışı tutulmayan kurumlar vergisi Mükellefleri hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinin %5’i kadar avantaj sağlamaktadır. Buna göre, kurumlar vergisi mükelleflerinin 2017 yılı için yararlanabilecekleri avantaj tutarı vergi matrahının (%20 x 0,05=) % 1’i kadar olacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri indirim konusu yapılacak % 5’lik kısmın her halükarda 1.000.000.-TL’yi geçemeyeceğidir.

3.1.Genel Şartları:

a) İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş ve vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması,

b) İndirim uygulanacak dönem dahil olmak üzere son üç döneme ilişkin olarak mükellefler adına ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması (Kısmen ortadan kaldırma halinde indirim uygulanamayacaktır.) halinde vergi indiriminden yararlanılması mümkün olacaktır.

Yapılan tarhiyatlarla ilgili yargı sürecinin, uzlaşma veya düzeltme sürecinin devam etmesi durumunda veya bu tarhiyatların beyanname verilmesinden sonra tamamen kaldırılması durumunda geçmişe yönelik beyannamelerde düzeltme yapılarak indirim uygulamasından yararlanılması imkanı bulunmamaktadır.

c) Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla hangi vergilendirme dönemine ait olup olmadığına bakılmaksızın vergi aslı ve cezaları ( Vergi Ziyaı cezaları hesaplamaya dahil edilmeyecektir.) dahil olmak üzere 1.000.- TL’nin üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

ç) Sahte veya Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme, kullanma, defter ve belge ibraz etmeme, muhasebe hilesi yapma v.b suçlardan , hakkında Vergi Usul Kanunu’nun 359.maddesine göre rapor yazılanlar ( indirimin yapılacağı dönem beyannamesinin verileceği tarihe kadar mükellef lehine yargı kararı var ise indirim mümkündür) vergi indiriminden yararlanamazlar.

3.2. Gelir Vergisi Mükellefleri için Vergi İndirimi Uygulaması

Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı; ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle elde edilen kazançlar üzerinden hesaplanan vergiler ile sınırlıdır. Gelir vergisi mükelleflerinin belirtilen kazanç türlerinin yanında GMSİ, Ücret v.b gibi başkaca kazançları da var ise, vergi indirim tutarı; ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların, toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilecektir

Örneğin, Mali Müşavirlik yapmakta olan Özkan Z.’nin 2017 yılında elde ettiği kazanç ve iratlar şu şekildedir: İlgili şartları taşıdığını varsaydığımızda, Özkan Z.’nin yararlanabileceği vergi indirim tutarı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır:

-Serbest Meslek Kazancı : 600.000.-TL

-Menkul Sermaye İradı : 60.000.-TL

-Vergiye Tabi Matrah (600.000.-TL + 60.000.-TL) 660.000.-TL

-Hesaplanan Gelir Vergisi : 222.650.-TL

-Menkul Sermaye İradına Konu Kesintiler 12.000.-TL

-Serbest Meslek Kazancına konu Kesintiler 150.000.-TL

-Kesintiler Sonrası Ödenecek Gelir Vergisi (222.650 – 12.000-150.000) 60.650

Serbest Meslek Kazancının Toplam G.V. Matrahı İçindeki Payı (600.000/ 660.000 ) 0, 91

Vergi İndirimi (222.650×0,91x%5) 10.130

Vergi İndirimi Sonrası Ödenecek Gelir Vergisi (60.650-10.130) 50.520.-TL

Görüldüğü üzere, Özkan beyin yararlanabileceği vergi indirim tutarı; hesaplanan gelir vergisinin serbest meslek kazancına ait olan kısmı üzerinden hesaplanmıştır.

3.3. Kurumlar Vergisi Mükellefleri için Vergi İndirimi Uygulaması

Örnek: YHS A.Ş, 2017 hesap dönemine ilişkin olarak kanuni süresinde verdiği (25.04.2018) Kurumlar Vergisi beyannamesinde 200.000.-TL matrah beyan etmiştir. Şirket 2015, 2016 hesap dönemlerinde Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde süresinde vermiş ve söz konusu beyannamelerde yer alan vergileri de zamanında ödemiştir. Mükellef şirket 2015 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesiyle ilgili 2017 yılında pişmanlıkla beyanda bulunmuş ve pişmanlık zammıyla birlikte vergisini ödemiştir. Şirketin 2017 yılı Geçici Vergi tutarı 32.000.-TL’dir.

Mükellefin pişmanlıkla beyanname vermesi şartları taşımadığı anlamına gelmemektedir.

-Kurumlar Vergisi Matrahı : 200.000.-

-Hesaplanan Vergi : 40.000.-

-Vergi İndirimi : 2.000.-

-Mahsup edilecek Geçici Vergi: 32.000.-TL

– Vergi İndirimi sonrası ödenecek Kurumlar Vergisi : 6.000.-

3.4. Vergi İndirimi tutarının ödenmesi gereken vergiden yüksek olması durumu (Mahsup İmkanı)

İndirilecek vergi tutarının ödenmesi gereken vergiden fazla olması halinde ise kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde beyan üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilecektir. Bu süre içerisinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmeyecektir.

Burada dikkat edilmesi gereken üç husus bulunmaktadır. ;

-Birincisi mahsup imkanının sadece beyan üzerine tahakkuk eden vergiler (Kurumlar Vergisi, Gelir vergisi, Geçici Vergi, KDV, Muhtasar ve Damga Vergisi gibi) için bulunuyor olması,

– İkincisi tebliğde Beyanname ve Vergi İbarelerinden kastın Maliye Bakanlığı’na bağlı Vergi Dairelerine verilmesi gereken Vergi beyannameleri ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerdir olması nedeniyle mükelleflerin bu imkanı SGK, Gümrük veya belediyelere ait borçlarına değil sadece vergi borçlarına mahsup ederek kullanabilecek olması,

– Son olarak da bir yıllık sürenin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl olarak dikkate alınması gerekmektedir.

3.5. Vergi İndiriminden Yararlanan Mükelleflerin şartları taşımadığının sonradan tespiti

Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.

Haksız yere indirim konusu yapılan tutar için zamanaşımı, tarh edildiği tarihi takip eden takvim yılının başından başlayacaktır. Örneğimizde; Mükellefin 2020 yılında gerçeğe aykırı beyanının tespit edildiğini ve kendisine tarhiyat yapıldığını düşünürsek, zamanaşımı 01.01.2021 tarihinde başlayıp, 31.12.2025 tarihinde bitecektir.

4. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
İlgili kanun maddesi ve uygulamasını gösteren tebliğde gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından tereddüt oluşturabilecek hususlar aşağıda belirtilmiştir.

4.1.Geçici Vergi dönemlerinde Vergi İndirimi uygulaması

Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’inin indirimi gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için geçerli olup, geçici vergi için bu indirimden yararlanılmayacaktır.

4.2.Geçmişte düzenli ödeme yapmamasına rağmen, borçlarını yapılandırıp yapılandırma taksitlerini düzenli ödeyen mükelleflerin durumu

Vergi indiriminden yararlanıp yararlanabileceklerine ilişkin tebliğde açıklama yapılmamıştır. Kanaatimizce vergi indiriminden yararlanmaları gerekmektedir.

4.3.Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesine göre İndirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlananlar

-Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince, indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlananlar için; kurumlar vergisi KVK 32/A maddesi gereği indirimli olarak hesaplandıktan sonra, %5 oranındaki indirim söz konusu indirimli vergiye uygulanacaktır.

Vergi İndirimi düzenlemesi gibi vergiye uyumun arttırılmasına ilişkin düzenlemeler, mükelleflerin vergisel ödevlerin yerine getirilmesi konusunda teşvik edilmesi sonucu vergi gelirlerinde artışa ve aynı zamanda mükelleflerin vergilerini zamanında ödeme alışkanlığı kazanmaları ve kayıtlı mükellefler içerisinde kalmaları bakımından da önemlidir.

KAYNAKÇA

1. 08.03.2017 tarihli ve 30001 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6824 sayılı Kanun ve Gerekçesi

2. 23/12/2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 301 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği

[1] 08.03.2017 tarih ve 30001 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6824 sayılı Kanun’un 4. maddesi